MESNEVÎ’DEN (2)

Sahranın yüzü dümdüz ve geniştir; ama her adımda bir tuzak var; küstahça koşmayı bırak!
Dağ keçisi “Nerede tuzak?” diye koşar; fakat yürüdü mü tuzağa düşer, boğazından yakalanır.
“Nerede tuzak?” diyordun ya, işte buracıkta, bak da gör! Ovayı gördün; ama tuzağı görmedin.
A şaşkın, çayırlıkta tuzak, pusu ve avcı olmadıkça (yağlı) kuyruk mu olur?
Bu yere küstahça gelenlerin kemiklerini, kellelerini gör!
Ey seçilmiş kişi, mezarlığa var da onların kemiklerine, başlarından geçenleri sor!
O kör sarhoşlara bak da aldanış kuyusuna baş aşağı nasıl düştüler, açıkça gör!
Gözün varsa körcesine gelme, gözün yoksa eline bir sopa al!

 

(Mevlânâ, Mesnevî, çev. Veled İzbudak, C. 3, s. 22-23.)

 

 

Yorum bırakın